ADR’ye bağlı semptomlar, tedavinin devam edilmesi ile kötüye giderler ve yaşamı tehdit edebilirler. Bu semptomlar sıklıkla abakavirin kesilmesi ile düzelirler.
Nadiren, ADR semptomları dışındaki nedenlerle abakavir tedavisini kesmiş hastalarda, abakavir tedavisinin yeniden başlatılması ile saatler içinde gelişen, yaşamı tehdit eden reaksiyonlar gözlenmiştir (bakınız Bölüm 4.8 Seçili advers reaksiyonların tanımları). Bu tür hastalarda, Abakavir yeniden başlanıyorsa, bu mutlaka tıbbi yardıma kolaylıkla ulaşılabilecek bir ortamda yapılmalıdır.
Laktik asidoz
Nükleozid analoglarının kullanımı ile genellikle hepatomegali ve hepatik steatoz ile ilişkili laktik asidoz bildirilmiştir. Erken semptomlar (semptomatik hiperlaktatemi) benign (iyi huylu) sindirim semptomları (bulantı, kusma ve karın ağrısı), spesifik olmayan bitkinlik, iştah kaybı, kilo kaybı, solunum semptomları (hızlı ve/veya derin soluma) veya nörolojik semptomları (motor güçsüzlük dahil) içerir.
Laktik asidoz yüksek mortaliteye sahip olup, pankreatit, karaciğer yetmezliği veya renal yetmezlik ile ilişkilendirilebilir.
Laktik asidoz genellikle tedavinin ardından yada birkaç ay geçtikten sonra meydana gelmiştir.(merve)
Nükleozid analogları ile tedavi semptomatik hiperlaktatemi ve metabolik/laktik asidoz, progresif(ilerleyici) hepatomegali veya hızla artan aminotransferaz düzeyleri durumunda bırakılmalıdır.
Hepatomegali, hepatit veya karaciğer hastalığı ve hepatik steatoz için bilinen diğer risk faktörleri (belli tıbbi ürünler ve alkol dahil) olan bir hastaya nükleozid analogları uygulanırken (özellikle obez kadınlar) dikkat gösterilmelidir. Hepatit C ko-enfeksiyonu olan ve alfa interferon ve ribavirin ile tedavi edilen hastalar özel bir risk teşkil edebilir.
Artmış risk taşıyan hastalar yakından izlenmelidir.
değerlendirilmesini içermelidir. Açlık lipit ve kan glukozu ölçümlerinin yapılması düşünülmelidir. Lipit bozuklukları, klinik duruma uygun şekilde tedavi edilmelidir (bkz. bölüm
4.8) .
Immün rekonstitüsyon sendromu
HIV hastalarında, kombinasyon antiretroviral tedavisi, vücut yağının yeniden dağılımı (lipodistrofı) ile ililkilendirilmiştir. Bu olayların uzun dönemli sonuçlan halen bilinmemektedir. Mekanizması hakkındaki bilgi eksiktir. Viseral lipomatoz ile proteaz inhibitörleri (PLlar) ve lipoatrofı ile nükleozid ters transkriptaz inhibitörleri (NRTTlar) arasında bağlantı olduğu hipotezi öne sürülmüştür. İleri yaş gibi ayrı faktörler ile ve daha uzun antiretroviral tedavi süresi ve bununla ilişkili metabolik bozukluklar gibi ilaç ilişkili faktörler ile daha yüksek lipodistrofı riski arasında ilişki kurulmuştur. Klinik muayene, yağ yeniden dağılımının fiziksel belirtilerinin değerlendirilmesini içermelidir. Açlık lipit ve kan glukozu ölçümlerinin yapılması düşünülmelidir. Lipit bozuklukları, klinik duruma uygun şekilde tedavi edilmelidir (bkz. bölüm
4.8) .
Fırsatçı enfeksiyonlar
Abakavir veya başka bir antiretroviral tedavi uygulanan hastalarda, fırsatçı enfeksiyonlar ve HIV enfeksiyonunun diğer komplikasyonları gelişmeye devam edebilir. Bu nedenle, bu hastalar HIV ile ilişkili hastalıkların tedavisinde tecrübeli hekimler tarafından yakın tıbbi gözetim altında tutulmalıdırlar.
Enfeksiyon bulaşması
Antiretroviral tedavi ile etkili viral baskılamanın, cinsel yolla bulaşma riskini önemli düzeyde azalttığı kanıtlanmış olmakla birlikte rezidüel bir risk olasılık dışı bırakılamamaktadır. Uygun önlemlerin alınmasına devam edilmelidir.
Miyokard enfarktüsü
Gözlemsel çalışmalar miyokard enfarktüsü ve abakavir kullanımı arasında bir ilişkiyi göstermiştir. Bu çalışmalar başlıca antiretroviral deneyimi olan hastalarda yürütülmüştür. Klinik çalışmalardan elde edilen veriler kısıtlı sayıda miyokard enfarktüsünü göstermiş olup, riskte küçük bir artışı göz ardı ettirememiştir. Genelde gözlemsel kohortlar ve randomize çalışmalardan elde edilen veriler bir miktar tutarsızlık gösterdiğinden, abakavir tedavisi ve miyokard enfarktüsü riski arasında nedensel bir ilişki ne doğrulanabilir ne de denebilir. Bugüne kadar, riskte potansiyel bir artışı açıklayacak biyolojik bir mekanizma belirlenmemiştir. ZİAGEN reçete edilirken tüm değiştirilebilir risk faktörlerini (örn., sigara, hipertansiyon ve hiperlipidemi) en aza indirmek için gereken yapılmalıdır.
Mitokondrial disfonksiyon
Nükleozid ve nükleotid analoglarının in vitro ve in vivo koşullarda değişik derecelerde mitokondrial hasara yol açtığı gösterilmiştir. HlV-negatif bebeklerin in utero ve/veya postnatal nükleozid analoglarına maruz kalmaları halinde mitokondrial disfonksiyon geliştiği bildirilmiştir. Bildirilen temel advers reaksiyonlar hematolojik bozukluklar (anemi, nötropeni), metabolik bozukluklar (hiperlaktatemi, hiperlipazemi) olmuştur. Bu olaylar sıklıkla geçicidir. Bazı geç başlangıçtı nörolojik bozukluklar (hipertoni, konvülziyon, anormal davranış) bildirilmiştir. Nörolojik bozuklukların geçici ya da kalıcı olduğuna ilişkin bugün için bilgi
yoktur. HlV-negatif çocuklar dahil olmak üzere in utero nükleozid ve nükleotid analoglara maruz kalan her çocuk klinik ve laboratuvar incelemeleri ile izlenmelidir ve olası mitokondrial disfonksiyon belirti ve semptomları açısından değerlendirilmelidir. Bu bulgular dikey HIV geçişinin önlenmesi için gebe kadınlarda antiretroviral tedaviye ilişkin güncel ulusal önerileri etkilemez.
Pankreatit
Pankreatit bildirilmiştir fakat abakavir tedavisi ile nedensel ilişkisi kesinleşmemiştir.
Üçlü nükleozid tedavisi:
Viral yükü fazla olan hastalarda (>100,000 kopya/ml) abakavir, lamivudin ve zidovudin üçlü kombinasyonunun seçiminde dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 5.1).
Virolojik başarısızlık oranının yüksek olduğuna ve abakavirin, tenofovir disoproksil fumarat ve lamivudin ile kombine kullanımında günde bir kullanım rejiminde erken evrede direnç gelişimine ilişkin bildirimler mevcuttur.
Karaciğer hastalığı
ZİAGEN’in güvenlilik ve etkililik belirgin karaciğer hastalığı olan hastalarda saptanmamıştır. ZİAGEN şiddetli karaciğer yetmezliğinde kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).
Kronik aktif hepatit dahil olmak üzere önceden karaciğer disfonksiyonu olan hastalarda antiretroviral kombinasyon tedavisinde karaciğer işlevlerinde anormallik görülme sıklığı artmıştır ve bu hastalar standart bakım uyarınca izlenmelidir. Karaciğer hastalığının kötüleşmesine ilişkin kanıt saptandığında tedaviye ara verilmesi ya da tedavinin kesilmesi düşünülmelidir.
Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalarda bir farmakokinetik çalışma yürütülmüştür. Bununla birlikte, bu hasta populasyonunda ilaç maruziyetinin önemli farklılıklar göstermesi nedeniyle doz azaltılması konusunda kesin bir öneri geliştirilmesi mümkün değildir (bkz. bölüm 5.2). Hepatik bozukluğu olan hastalarda abakavirin klinik güvenilirlik verisi sınırlıdır. Bazı hastalarda maruziyette (EAA) artış potansiyeli yakın izlem gerektirir. Orta derecede ya da şiddetli karaciğer bozukluğu olan hastalarda veri bulunmamaktadır. Abakavirin plazma konsantrasyonlarının bu hastalarda oldukça artması beklenmektedir. Bu nedenle orta düzeyde hepatik bozukluğu olan hastalarda abakavir kullanımı, gerekli bulunmadıkça önerilmemekte ve bu hastaların yakın takibini gerektirmektedir.
Kronik hepatit B ya da C
Antiretroviral kombinasyon tedavisi uygulanan kronik hepatit B ya da C hastalarında şiddetli ve fatal potansiyeli olan hepatik advers reaksiyon riski artmıştır. Hepatit B ya da C antiviral tedavisi için ilgili ürünlerin ürün bilgisine bakınız.
Abakavir ve ribavirin eşzamanlı kullanımında dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.5).
Renal hastalık
ZİAGEN son evre böbrek hastalığı olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 5.2). Osteonekroz
Etiyolojisinin çok faktörlü (kortikosteroid kullanımı, alkol tüketimi, şiddetli immünosüpresyon, yüksek beden kitle indeksi) olduğu düşünülmekle birlikte, özellikle ileri HIV hastalığı olan ve/veya uzun süreli antiretroviral kombinasyon tedavisi (CART) gören hastalarda olmak üzere
osteonekroz olguları bildirilmiştir. Hastalara eklem ağrısı/acısı, eklem sertliği ya da hareket güçlüğü geliştiğinde hekime başvurmaları önerilmelidir.
ZIAGEN diğer ilaçlarla etkileşimi
ZIAGEN ile birlikte başka ilaçlarda kullanıyorsanız diğer ilaçlarla nasıl bir etkileşime girdiğini okuyun.
Bu prospektüste yer alan özel durumlar dışında bir özel durumunuz var ise eczacınıza ve doktorunuza bildirin.
İlaç Fiyatı | 824.32 TL |
---|---|
Barkodu | 8699522096107 |
Reçete | Normal reçeteli |
Etken Madde | Abakavir Sülfat |
İlaç Firması | Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş |
Atc Kodu | J05AF06 |
Geri Ödeme Kodu | A08626 |
Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar |
Sistemik Antiviral İlaçlar |
Virüslere Karşı Direkt Etkili İlaçlar |
Nükleozid ve Nükleotid Revers Transkriptaz İnhibitörleri |
Abakavir |
ZIAGEN fiyatı, kullanım şekli, diğer özellikleri ve tedavi amacı ile kullanıldığı hastalıklar bakımından özellikleri ZIAGEN 300 mg 60 film tablet için geçerlidir. ZIAGEN ilacının farklı dozaş ve formlardaki fiyatı, dozu ve iyi geldiği hastalıklar farklı olabilir.
ZIAGEN muadilleri içerik bakımından ele alınmıştır. Farklı ilaçların farklı hastalıklarda farklı tedavi yöntemleri olabileceği gibi farklı yan etkileri de olabilir. Muadil ilaçlar hakkında daha fazla bilgi için ilaç kullanma kılavuzu, prospektüs ve kısa ürün bilgilerine bakın.