) açısından yakından
Eğer bu değişiklikler özellikle de şiddetli, ani başlangıçlı ya da hastanın sunduğu semptomların bir parçası değil ise bu hastalarda ilacın bırakılması da dahil olmak üzere tedavi rejiminin değiştirilmesi düşünülmelidir. (Bkz. Bölüm 4AÖzel kullanım uyarıları ve önlemleri)
) ortaya çıkışı, intihar eğilimi oluşumu açısından hastaların
Doz aşımı riskini azaltmak amacıyla “İyi hasta tedavisine” uygun olarak TOFRANIL® reçetesi en küçük miktarda yazılmalıdır.
Diğer psikiyatrik etkiler:
Panik bozukluğu olan birçok hastada trisiklik antidepresan tedavisinin başlangıcında daha belirgin bir anksiyete görülür. Anksiyete düzeyindeki bu yanıltıcı artış en çok, tedavinin ilk birkaç günü görülür ve 2 hafta içerisinde genellikle ortadan kalkar.
Trisiklik antidepresanlar alan bazı şizofrenik hastalarda psikozun aktif duruma geçebildiği gözlenmiştir.
İki uçlu duygudurum bozukluklarının depresif döneminde trisiklik antidepresan kullanan hastalarda mani veya hipomani atakları da bildirilmiştir. Bu gibi vakalarda; TOFRANIL® dozajının azaltılması veya TOFRANIL® kullanımına son vererek antipsikotik bir ilaç verilmesi gerekebilir. Bu tür ataklar yatıştıktan sonra gerekirse, düşük doz TOFRANIL® tedavisine tekrar başlanabilir.
Durumları elverişli olan hastalar ve ileri yaştaki hastalarda, trisiklik antidepresanlar özellikle geceleri olmak üzere farmakojenik (delirium tipi) psikozlara neden olabilir.
Bunlar, ilacın kesilmesinden sonraki birkaç gün içerisinde kaybolur.
Kardiyak ve vasküler hastalıklar:
Kardiyovasküler bozukluğu olan hastalarda ve özellikle de kardiyovasküler yetmezliği, iletim bozuklukları (örneğin I-III. derece atrioventriküler blok) veya aritmileri olanlarda dikkat etmek gerekir. Bu gibi hastalarda ve ayrıca ileri yaştaki hastalarda kalp fonksiyonları ve EKG izlenmelidir.
Öncelikle aşırı dozla ilişkili olmak üzere TOFRANIL® in supra-terapötik dozlarıyla izole QTc uzaması vakaları ve çok seyrek olarak da ventriküler taşikardi ve açıklanamayan ani ölüm ortaya çıkmıştır, ancak az sayıda olmak üzere birlikte uygulanan ilacın da (örn.tioridazin) QTc aralığında uzamaya neden olduğu bildirilmiştir.
Uzun QT Sendromu/ Torsades de Pointes’e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini arttırabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
Postural hipotansiyonu veya labil bir dolaşımı olan hastalarda kan basıncı düşebileceğinden, TOFRANIL® tedavisine başlanmadan önce kan basıncının kontrol edilmesi önerilir.
Serotonin sendromu:
Konvülsiyonlar:
Trisiklik antidepresanların konvülsiyon eşiğini düşürdükleri bilinmektedir ve bu nedenle TOFRANIL®, epilepsi hastalarında veya konvülsiyonlara zemin hazırladığı bilinen diğer faktörlerin bulunduğu hastalarda, örneğin çeşitli etiyolojilere bağlı beyin hasarı olanlarda, nöroleptiklerle birlikte kullanıldığı durumlarda, alkolün veya antikonvülsif özelliklere sahip
ilaçların (örneğin benzodiazepinler) kullanılmasına son verildiği durumlarda son derece dikkatle kullanılmalıdır. Nöbetlerin ortaya çıkması, doza bağımlı gözükmektedir. Bu nedenle, önerilen toplam günlük TOFRANIL® dozu aşılmamalıdır.
Benzer trisiklik antidepresanlar gibi, TOFRANIL® de elektrokonvülsif tedaviyle birlikte ancak dikkatli bir gözetim altında uygulanmalıdır.
Antikolinerjik etkiler:
Antikolinerjik özellikleri nedeniyle TOFRANIL®, geçmişlerinde göz-içi basıncının yükselmesi, dar-açılı glokom veya idrar retansiyonu (örneğin prostat hastalıkları) bulunan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Trisiklik antidepresanların antikolinerjik etkisi nedeniyle gözyaşı miktarının azalması ve mükoid salgıların birikmesi, kontakt lens takan hastaların kornea epitelinde hasar meydana gelmesine yol açabilir.
Özel hasta grupları:
Trisiklik antidepresanların, ileri derecede karaciğer veya böbrek hastalığı olan hastalarda ve hipertansif krizlere neden olabilaceği için adrenal medulla tümörleri (feokromositoma, nöroblastoma) olan hastalarda kullanımları sırasında dikkatli olmak gerekir.
İstenmeyen kardiyak etkilerin gelişmesi olasılığı nedeniyle hipertiroidizmi olanlarda veya tiroid preparatlarını kullananlarda dikkatli olmak gerekir.
Karaciğer hastalığı olan hastalarda karaciğer enzim düzeylerinin belirli aralıklarla izlenmesi önerilir.
Kronik kabızlık vakalarında dikkatli olmak gerekir. Trisiklik antidepresanlar, özellikle yaşlılarda ve yatalak hastalarda olmak üzere paralitik ileusa yol açabilir.
Uzun süreli trisiklik antidepresan tedavisi sırasında diş çürüklerinde artış bildirilmiştir. Bu nedenle, uzun süreli tedaviler sırasında düzenli aralıklarla diş kontrolleri yapılmalıdır.
Beyaz kan hücresi sayımı:
TOFRANIL® ile sadece izole vakalarda lökosit sayısında değişiklikler bildirilmiş olmasına rağmen, özellikle tedavinin ilk birkaç ayı boyunca ve uzun süreli tedaviler sırasında belirli aralıklarla kan sayımı yapılmalı ve hasta ateş, boğaz ağrısı gibi semptomlar açısından izlenmelidir.
Anestezi:
Genel veya lokal anestezi öncesinde anestezi uzmanı, hastanın TOFRANIL® kullanmakta olduğu konusunda uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri”).
Tedaviye son verilmesi:
Laktoz ve sukroz:
MAO inhibitörleri: TOFRANIL®, MAO inhibitörü tedavisinin kesilmesinden en az 2 hafta sonra verilmelidir (hipertansif kriz, hiperpireksi, ve serotonin sendromuyla uyumlu semptomlar, örneğin miyoklonus, ajitasyon, nöbetler, deliryum ve koma). TOFRANIL® tedavisinden sonra MAO inhibitörü kullanmaya başlamadan önce de aradan aynı süre geçmelidir. Her iki durumda da TOFRANIL® veya MAO inhibitörü başlangıçta düşük dozlarda kullanılmalı ve dozlar yavaş yavaş artırılarak etkileri izlenmelidir (Bkz. Bölüm
Trisiklik antidepresanların, moklobemid gibi reversibl MAO-A inhibitörü tedavisinin sona ermesinden 24 saat sonra verilebileceği izlenimini doğuran kanıtlar vardır ama trisiklik bir antidepresandan sonra MAO-A inhibitörü kullanılacaksa, arada en az 2 haftalık bir ilaçtan arınma dönemi bırakılmalıdır.
Selektif serotonin geri-alım inhibitörleri: Fluoksetin, paroksetin, sertralin veya sitalopram gibi SSRI’lar potent CYP2D6 inhibitörlerdir. Fluvoksamin potent bir CYP1A2 inhibitörü ve orta düzeyde bir CYP2D6 inhibitörüdür. Dolayısıyla SSRI’lar ile TOFRANIL®’in bir arada kullanımı imipramin ve desipramine artmış maruziyete yol açabilir ve bu ajanların birikimini artırabilir. Bu nedenle TOFRANIL® için doz ayarlaması gerekli olabilir.
Merkezi sinir sistemi depresanları: Trisiklik antidepresanlar alkolün ve merkezi sinir sisteminde depresyon yapan ilaçların (örneğin barbitüratlar, benzodiazepinler veya genel anestetikler) etkilerini güçlendirebilir.
Nöroleptikler: Nöroleptiklerin birlikte alınması, trisiklik antidepresanların plazma düzeylerini yükseltebilir, konvülsiyon eşiğini düşürebilir ve nöbetlere neden olabilir.Tiyoridazinle birlikte kullanım, şiddetli kardiyak aritmilerle sonuçlanabilir.
Oral antifungal terbinafin: TOFRANIL®’in potent bir CYP2D6 inhibitörü olan terbinafin ile eş zamanlı olarak verilmesi imipramin ve desipramin maruziyetinde ve birikiminde artışa neden olabilir. Bu nedenle terbinafin ile birlikte uygulandığında TOFRANIL® için doz ayarlaması gerekli olabilir.
Adrenerjik nöron blokerleri: TOFRANIL® guanetidin, betanidin, rezerpin, klonidin ve alfa- metildopa gibi adrenerjik nöron blokerlerinin antihipertansif etkisini azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Hipertansiyon nedeniyle ilaç kullanılması gereken ve TOFRANIL® alan depresyon vakalarında, farklı bir tip antihipertansif (diüretik, vazodilatör veya beta bloker) kullanılmalıdır.
Antikoagülanlar: Trisiklik antidepresanlar kumarin grubu ilaçların antikoagülan etkilerini, bu ilaçların karaciğerdeki metabolizmalarını inhibe ederek artırabilir. Bu nedenle plazma trombin düzeyinin dikkatle izlenmesi önerilir.
Antikolinerjik ilaçlar: Trisiklik antidepresanlar fenotiyazin, antiparkinson ilaçlar, antihistaminler, atropin ve biperiden gibi antikolinerjik ilaçların gözdeki, merkezi sinir sistemindeki, bağırsaktaki ve mesanedeki etkilerini artırabilir.
Sempatomimetik ilaçlar: TOFRANIL® adrenalin, noradrenalin, izoprenalin, efedrin ve fenilefrin (örneğin lokal anestetikler) gibi ilaçların kardiyovasküler etkilerini şiddetlendirebilir.
Kinidin: Trisiklik antidepresanlar, kinidin tipi antiaritmiklerle birlikte kullanılmamalıdır.
Karaciğer enzim indüksiyonuna yol açan ilaçlar: Karaciğerdeki mono-oksijenaz sistemini aktive eden barbitüratlar, karbamazepin, fenitoin, nikotin ve doğum kontrol hapları gibi ilaçlar imipramin metabolizmasını hızlandırıp plazma düzeylerini azaltarak etki azalmasına yol açabilir. Plazmadaki fenitoin ve karbamazepin düzeyleri yükselebilir ve buna bağlı advers etkiler görülebilir. Bu ilaçların dozajının ayarlanmasına ihtiyaç duyulabilir.
Simetidin, metilfenidat: Bu ilaçlar trisiklik antidepresanların plazma konsantrasyonlarını yükseltebildiğinden, söz konusu antidepresanların dozlarını azaltmak gerekir.
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve-veya embriyonel/fetal gelişim veveya doğum ve-veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
Trisiklik antidepresanların kullanılmasıyla fetustaki advers etkiler (gelişme kusurları) arasında olası bir bağlantı kuran izole raporlar olduğundan, beklenen faydaların fetusta meydana gelebilecek zararlarından açıkça daha fazla olmadığı sürece gebelik sırasında TOFRANIL kullanılmamalıdır.
Anneleri doğuma kadar trisiklik antidepresan kullanmış olan yenidoğanlarda doğumu izleyen ilk birkaç saat veya gün boyunca dispne, letarji, kolik, iritabilite, hipotansiyon veya hipertansiyon ve tremor veya spazmlar gibi ilaç bırakma semptomları görüldüğü bildirilmiştir. Bu gibi semptomlara meydan vermemek için hesaplanan doğum tarihinden en az 7 hafta önce TOFRANIL tedavisine, eğer mümkünse son verilmelidir.
Laktasyon dönemi
İmipramin ve metaboliti desmetilimipramin anne sütünde TOFRANIL®’in terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı takdirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır.
İmipramin ve metaboliti desmetilimipramin anne sütüne az miktarda geçtiğinden, bebeğini emziren annelerde TOFRANIL® tedavisine yavaş yavaş son verilmeli ya da bebeğin anne sütüyle beslenmesinden vazgeçilmelidir.
Üreme yeteneği / Fertilite
TOFRANIL® kullanan hastalar bulanık görme, uyuşukluk ve diğer merkezi sinir sistemi semptomlarının (Bkz. bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler) görülebileceği konusunda uyarılmalı ve kendilerine bu durumda araç ya da makine kullanmamaları, dikkat ve uyanıklık gerektiren herhangi bir iş yapmamaları söylenmelidir. Alkolün veya diğer ilaçların bu gibi etkileri şiddetlendirebileceği, hastalara anlatılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
İstenmeyen etkiler genellikle hafif ve geçici olup, tedaviye devam edildiğinde ya da dozajın azaltılmasıyla ortadan kalkar. Bunlar, plazmadaki ilaç düzeyleriyle veya dozla her zaman bağlantılı değildir. İstenmeyen belirli etkilerin yorgunluk, uyku bozuklukları, ajitasyon, anksiyete, kabızlık ve ağız kuruması gibi depresyon semptomlarından ayırt edilmesi çoğu zaman zordur.
Şiddetli nörolojik veya psişik reaksiyonlar gelişirse, TOFRANIL® tedavisi durdurulmalıdır.İleri yaştaki hastalar antikolinerjik, nörolojik, psişik ve kardiyovasküler etkilere karşı özellikle duyarlıdır. Bu hastaların ilacı metabolize etme ve vücuttan uzaklaştırma yeteneklerinin azalmış olması, plazma konsantrasyonlarının terapötik dozlarda yükselmesi şeklinde bir risk yaratır.
Advers reaksiyonlar, en sık görüleni birincisi olmak üzere, aşağıdaki değerlere uygun olarak sıklık başlığı altında derecelendirilmişlerdir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (1>100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000,<1/100); seyrek (>1/10,000,<1/1,000) ve çok seyrek (<1/10,000); izole bildirimler dahildir.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek: Diş çürükleri
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok seyrek: Lökopeni, agranülositoz, eozinofili, trombositopeni
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Çok seyrek: Anaflaktik reaksiyon
Endokrin bozuklukları
Çok seyrek: Uygun olmayan antidiüretik hormon sekresyonu
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Çok yaygın: Kilo alımı Yaygın: Anoreksi
Çok seyrek: Kan glukozu artışı, kan glukozunda azalma, kilo kaybı Psikiyatrik bozuklukları
Yaygın: Yorgunluk, konfüzyon, deliryum, halüsinasyonlar, anksiyete, ajitasyon, mani, hipomani, libido bozukluğu, uyku bozukluğu, dezoryantasyon Seyrek: Psikotik bozukluk Çok seyrek: Agresyon
Sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Tremor
Yaygın: Baş dönmesi, baş ağrısı, uyuklama hali, parestezi Seyrek: Konvülsiyonlar
Çok seyrek: Miyoklonus, ekstrapiramidal bozukluk, ataksi, konuşma bozuklukları, anormal elektroensefalogram
Göz bozuklukları
Yaygın: Bulanık görme, görmede akomodasyon bozuklukları, gözyaşı azalması Çok seyrek: Midriyazis, glokom
Kulak ve iç kulak bozuklukları
Çok seyrek: Kulak çınlaması
Kardiyak hastalıklar
Çok yaygın: Sinüs taşikardisi, elektrokardiyogram anormallikleri (örneğin ST ve T dalgası değişiklikleri)
Yaygın: Aritmiler, çarpıntılar, ileti bozuklukları (örneğin QRS kompleksinde genişleme, dal bloğu, PQ değişiklikleri)
Çok seyrek: Kalp yetmezliği, QT aralığında uzama, ventriküler aritmi, ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon, torsades de pointes
Vasküler bozuklukları
Çok yaygın: Sıcak basmaları, ortostatik hipotansiyon Çok seyrek: Purpura, peteşi, vazospazm, kan basıncı artışı
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal bozuklukları
Çok seyrek: Alerjik alveolit (eozinofiliyle birlikte olan ya da olmayan)
Gastrointestinal bozuklukları
Çok yaygın: Ağız kuruluğu, konstipasyon Yaygın: Bulantı, kusma
Çok seyrek: Paralitik ileus, stomatit, abdominal bozukluklar, dil ülseri
Hepato-bilier bozuklukları
Yaygın: Karaciğer fonksiyon testi anormalliği
Çok seyrek: Hepatit (sarılık ile birlikte olan ya da olmayan)
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Çok yaygın: Hiperhidroz
Yaygın: Alerjik dermatit, döküntü, ürtiker
Çok seyrek: Kaşıntı, ışığa duyarlılık reaksiyonları, saç dökülmesi, cilt hiperpigmentasyonu
Böbrek ve idrar bozuklukları
Yaygın: İdrar yapma bozuklukları Çok seyrek: Üriner retansiyon
Üreme sistemi ve meme bozuklukları
Çok seyrek: Memede hipertrofi, galaktore
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozuklukları
Yaygın: Bitkinlik
Çok seyrek: Asteni, ödem (lokal ya da genel), pireksi, ani ölüm İlacı bırakma semptomları
Kemik Kırıkları
fazla dozda TOFRANIL kullandıysanız doz aşımı bölümünü okuyun ve doktorunuza başvurun.
Tüm beklenmeyen durumlar için eczacınıza ve doktorunuza başvurun.
İlaç Fiyatı | 5.9 TL |
---|---|
Barkodu | 8699708121517 |
Reçete | Normal reçeteli |
Etken Madde | Imipramin Hcl |
İlaç Firması | Assos İlaç, Kimya, Gıda Ürünleri Üretim ve Tic. Ltd. Şti. |
Atc Kodu | N06AA02 |
Geri Ödeme Kodu | A07946 |
Sinir Sistemi |
Psikoanaleptikler |
Antidepresanlar |
Non-selektif monoamin reuptake inhibitörleri |
İmipramin Hidroklorür |
TOFRANIL fiyatı, kullanım şekli, diğer özellikleri ve tedavi amacı ile kullanıldığı hastalıklar bakımından özellikleri TOFRANIL 25 mg 50 draje için geçerlidir. TOFRANIL ilacının farklı dozaş ve formlardaki fiyatı, dozu ve iyi geldiği hastalıklar farklı olabilir.
TOFRANIL muadilleri içerik bakımından ele alınmıştır. Farklı ilaçların farklı hastalıklarda farklı tedavi yöntemleri olabileceği gibi farklı yan etkileri de olabilir. Muadil ilaçlar hakkında daha fazla bilgi için ilaç kullanma kılavuzu, prospektüs ve kısa ürün bilgilerine bakın.