E. coli kaynaklı proteinlere, filgrastim veya ilacın içerdiği diğer yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda LEUKOPLUS kullanımı kontrendikedir.
LEUKOPLUS, sitotoksik kemoterapinin dozunu artırmak amacıyla belirlenmiş doz şemaları dışında kullanılmamalıdır.
). MDS ve lösemi bu hastalığın doğal komplikasyonlarıdır ve filgrastim tedavisi ile ilişkileri belirsizdir. Başlangıçta sitogenetik değerlendirmeleri normal olan yaklaşık %12’lik bir hasta alt grubunda daha sonraki rutin değerlendirme tekrarlarında monozomi 7’yi de içeren anomaliler saptanmıştır. Ciddi kronik nötropeni hastalarında anormal sitogenetik gelişimle karşılaşıldığında, LEUKOPLUS tedavisini sürdürmenin riskleri ile yararları dikkatle değerlendirilmelidir; MDS veya lösemi ortaya çıkması halinde LEUKOPLUS tedavisi kesilmelidir. Ciddi kronik nötropeni hastalarının uzun süreli tedavisinin, hastaları sitogenetik anomaliler, MDS veya lösemiye dönüşüm açısından duyarlı hale getirip getirmediği henüz belirgin değildir. Kostman sendromlu hastalarda morfolojik ve sitogenetik kemik iliği incelemelerinin düzenli aralıklarla (yaklaşık olarak her 12 ayda bir kez) yapılması tavsiye edilir.
Kan sayımları
Trombosit sayısı, özellikle LEUKOPLUS tedavisinin ilk haftalarında yakından izlenmelidir.
Trombositopeni geliştiren, yani trombosit sayısı 100.000/mm ’ün altına düşen hastalarda LEUKOPLUS dozunun azaltılması veya tedaviye ara verilmesi düşünülmelidir. Hücre sayısının yakından izlenmesini gerektiren, anemi ve miyeloid progenitör hücrelerin sayısında geçici artışlar gibi başka kan hücresi değişiklikleri meydana gelebilir.
Diğerleri
Viral enfeksiyonlar gibi, geçici nötropeniye yol açan nedenler dışlanmalıdır. Splenomegali, doğrudan doğruya filgrastim tedavisinin bir sonucudur. Araştırmalarda, ağır kronik nötropenili hastaların %31’inin palpabl splenomegalisi olduğu saptanmıştır. Radyografik olarak saptanan dalaktaki hacim artışı, filgrastim tedavisinin ilk döneminde ortaya çıkar ve daha sonra belirli bir düzeyde sabit kalır. Dozu azaltmanın, splenomegalinin ilerlemesini yavaşlattığı veya durdurduğu görülmüş, hastaların %3’ünde ise splenektomi yapılması gerekmiştir. Dalağın boyutları düzenli olarak kontrol edilmelidir. Batın palpasyonu, dalak büyümesinin ortaya koyulması için yeterli bir yöntemdir.
Hastaların küçük bir bölümünde hematüri/proteinüri meydana gelmiştir. Bu olayın izlenmesi amacıyla düzenli idrar incelemeleri yapılmalıdır. Yeni doğanda ve otoimmün nötropenisi olan hastalarda güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir. (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli/ Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler/ Pediyatrik popülasyon).
f) HIV enfeksiyonlu hastalarda özel önlemler
Kan sayımları
LEUKOPLUS tedavisinin özellikle ilk birkaç haftasında, mutlak nötrofil sayısı (MNS) yakından izlenmelidir. Bazı hastalar filgrastimin başlangıç dozuna çok hızla yanıt verebilirler ve nötrofil sayıları önemli oranda artabilir. LEUKOPLUS uygulamasının ilk 2-3 gününde MNS’nin her gün ölçülmesi önerilmektedir. Daha sonrasında, ilk iki hafta için en az haftada iki kez ve sonraki idame tedavisi süresince ise haftada bir ya da iki haftada bir MNS ölçümü yapılması önerilir. 30 MU (300 mikrogram)/gün dozunda aralıklı LEUKOPLUS uygulaması sırasında, hastanın MNS düzeylerinde zaman içinde geniş dalgalanmalar ortaya çıkabilir. Hastanın en düşük ya da alt MNS düzeylerini belirleyebilmek için, MNS ölçümü yapılacak kan örneklerinin, planlanmış LEUKOPLUS uygulamasının hemen öncesinde alınması
önerilmektedir.
Artan dozlarda miyelosupresif ilaçlar ile ilişkili risk
Tek başına LEUKOPLUS ile tedavi, miyelosupresif ilaçlara bağlı trombositopeni ve anemiyi düzeltmez. LEUKOPLUS tedavisi ile birlikte, bu ilaçların daha yüksek dozlarda veya daha çok sayıda alınması olasılığı sonucunda, hastada trombositopeni ve anemi gelişme riski daha yüksek olabilir. Kan sayımlarının düzenli olarak izlenmesi önerilmektedir (bkz. HIV enfeksiyonlu hastalarda özel önlemler; Kan sayımları).
Miyelosupresyona yol açan enfeksiyonlar ve maligniteler
Nötropeni, kemik iliğini infiltre eden Mycobacterium avium kompleks gibi fırsatçı enfeksiyonlar ya da lenfoma gibi malignitelere bağlı olabilir. Kemik iliğini infiltre edici enfeksiyonlar ya da malignitesi olduğu bilinen hastalarda nötropeni tedavisi için, LEUKOPLUS uygulamasına ek olarak, altta yatan hastalığın da uygun bir şekilde tedavisi düşünülmelidir. LEUKOPLUS’ın kemik iliğini infiltre eden enfeksiyon ya da maligniteye bağlı nötropeni üzerindeki etkileri, tam olarak belirlenmemiştir.
g) Diğer özel önlemler
Hem sağlıklı donörlerde hem de kanserli hastalarda, filgrastim granülosit-koloni uyarıcı faktörlerin (G-CSF’ler) uygulanmasından sonra, izole dalak yırtılması olguları bildirilmiştir. Bu olguların bazıları ölümcül olmuştur. Bu nedenle, dalak büyüklüğü dikkatli şekilde izlenmelidir (örn. klinik muayene, ultrason). Sol üst abdominal ağrı ya da omuz ağrısı bildiren donörlerde veya hastalarda, dalak yırtılması veya büyümesi tanısı düşünülmelidir.
Literatürdeki yayınlarda, orak hücre hastalığı olan kişilerde yüksek lökosit sayılarının, olumsuz bir prognostik faktör olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle klinisyenler, orak hücre hastalığı olan kişilere LEUKOPLUS uygularken dikkatli olmalı, gerekli klinik parametreler ve laboratuvar değerlerini yakından izlemeli ve LEUKOPLUS ile dalak büyümesi ve vazo-oklusif kriz arasındaki olası ilişkiye karşı dikkatli olmalıdırlar.
Orak hücre hastalığı bulunan olgularda filgrastim kullanımı ile bazı vakalarda ölümcül olan orak hücre krizleri bildirilmiştir. Hekimler, orak hücre hastalığı bulunan hastalarda sadece potansiyel risk ve yararların dikkatli değerlendirilmesinden sonra filgrastim kullanımını göz önüne almalıdır.
Altı aydan fazla LEUKOPLUS tedavisi gören osteoporozlu hastalarda kemik yoğunluğunun izlenmesi tavsiye edilir.
LEUKOPLUS’ın miyeloid progenitörün önemli düzeyde azaldığı hastalarda etkisi araştırılmamıştır. LEUKOPLUS, nötrofil sayısını artırıcı etki gösterirken, esas olarak nötrofil prekürsörleri üzerine etki eder. Bu nedenle, prekürsörleri azalmış olan hastalarda nötrofil cevabı düşebilir (yoğun radyoterapi veya kemoterapi ile tedavi edilenler veya tümörle kemik iliği infiltre edilenler gibi).
LEUKOPLUS’ın "graft versus host" (GvHD) hastalığında etkisi tanımlanmamıştır.
Öksürük, ateş ve dispne ile birlikte pulmoner infiltrasyonun radyolojik bulgularının ortaya çıkması ve pulmoner fonksiyonda bozulma, yetişkin respiratuvar distres sendromunun (ARDS) ön işaretleri olabilir. Bu durumda, LEUKOPLUS tedavisi sonlandırılmalı ve uygun tedavi uygulanmalıdır.
LEUKOPLUS sorbitol içerir. Nadir kalıtımsal früktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
LEUKOPLUS her dozunda 1 mmol (23 mg)’den daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Miyelosupresif sitotoksik kemoterapi ile aynı gün verilen LEUKOPLUS’ın güvenlilik ve etkililiği belirlenmemiştir. Hızla bölünen miyeloid hücrelerin miyelosupresif sitotoksik kemoterapiye olan duyarlılığı göz önüne alındığında, LEUKOPLUS’ın, sitotoksik kemoterapiden 24 saat öncesi ile 24 saat sonrası arasındaki sürede kullanılmaması tavsiye edilir. Filgrastim ile 5-floro-urasilin birlikte uygulandığı az sayıdaki hastanın ön bulgularına göre nötropeninin ağırlığı artabilir. Diğer hematopoetik büyüme faktörleri ve sitokinlerle olası etkileşmeleri henüz klinik deneylerde araştırılmamıştır.
Lityumun nötrofil salınımını artırması nedeniyle, LEUKOPLUS’ın etkisini potansiyalize etme olasılığı vardır. Her ne kadar bu etkileşme tam olarak araştırılmamış ise de, böyle bir etkileşmenin zararlı olduğu yönünde hiçbir veri bulunmamaktadır.
Büyüme faktörü tedavisine bağlı kemik iliğinin artan hematopoetik aktivitesi, geçici pozitif kemik görüntü değişiklikleri ile ilişkilendirilmiştir. Bu, kemik görüntü sonuçları yorumlanırken göz önünde bulundurulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda ilacın kullanımı yönünden bir öneri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Literatürde, filgrastimin gebe kadınlarda plasentadan geçtiğini gösteren raporlar bulunmaktadır (bkz. 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri: Toksisite). Filgrastimin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebelikte ancak LEUKOPLUS ile beklenen terapötik yarar fetusun karşılaşabileceği riski mazur gösterebildiği takdirde kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
LEUKOPLUS’ın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. LEUKOPLUS emziren kadınlara tavsiye edilmez.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Hayvanlarda yapılan çalışmalar üreme toksisitesi göstermiştir (bkz. bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir etki bildirilmemiştir.
İstenmeyen etkiler, aşağıda tanımlanan sıklığa göre listelenmiştir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila < 1/100); seyrek (>1/10,000 ila < 1/1,000); çok seyrek (< 1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Klinik çalışmalardan elde edilen veriler:
Kanser hastalarında görülen yan etkiler
Randomize, plasebo kontrollü klinik araştırmalarda, filgrastimin sitotoksik kemoterapiye bağlı yan etkilerin sıklığını artırmadığı saptanmıştır.
Filgrastim/kemoterapi ve plasebo/kemoterapi ile tedavi edilen hastalarda eşit sıklıkta görülen istenmeyen etkiler arasında bulantı ve kusma, alopesi, ishal, yorgunluk, anoreksi, mukozit, baş ağrısı, öksürük, deri döküntüsü, göğüs ağrısı, genel güçsüzlük, boğaz ağrısı, kabızlık ve spesifik olmayan ağrılar bildirilmiştir.
Alerjik tipte reaksiyonlar ile ilgili semptomlar bildirilmiş ve yaklaşık yarısında reaksiyonlar ilacın başlangıç dozuyla ilişkili bulunmuştur. Genelde i.v. uygulama sonrasında alerjik semptom bildirimi daha fazladır. Bazı vakalarda ilacın tekrar verilmesi, semptomların yeniden oluşmasına neden olmuştur.
Önerilen dozlardaki filgrastim uygulamalarına, sıklıkla kas ve iskelet sisteminden kaynaklanan özellikle medüller kemiklerdeki ağrılar eşlik eder. Bunlar zaman zaman ciddi (yaygın %3) olabilmekle birlikte genelde hafif ya da orta şiddettedir (çok yaygın, %10) ve genellikle standart ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilmektedir. Daha seyrek istenmeyen olaylar arasında üriner sorunlar yer almaktadır (daha çok hafif ya da orta şiddette dizüri). Nadiren, kan basıncında, klinik tedavi gerektirmeyen geçici düşüşlerle karşılaşıldığı bildirilmiştir.
Yüksek doz kemoterapi ve ardından otolog kemik iliği nakli uygulanan bazı vakalarda veno-oklusif hastalık ve sıvı hacmi bozukluklarını içeren vasküler hastalıklar bildirilmiştir. Bu hastalıkların filgrastim ile neden-sonuç ilişkisi belirlenememiştir.
Filgrastim ile tedavi edilen hastalarda, seyrek kutanöz vaskülit olayları bildirilmiştir. Filgrastim alan hastalardaki vaskülitin mekanizması bilinmemektedir.
Zaman zaman Sweet sendromunun (akut febril dermatoz) ortaya çıktığı bildirilmiştir. Bireysel olgularda, romatoid artritte alevlenmeler gözlenmiştir.
Bazı olgularda, fatal olabilen solunum yetmezliği ya da erişkin respiratuvar distres sendromu (ARDS) ile sonuçlanan interstisyel pnömoni, pulmoner ödem ve pulmoner infiltratlar dahil seyrek pulmoner advers etkiler bildirilmiştir.
Laktat dehidrogenaz (LDH), alkalen fosfataz, serum ürik asit ve gamaglutamil transpeptidaz (GGT) düzeylerinde, geri dönüşümlü, doza bağımlı ve genellikle hafif ya da orta derecede artışlarla sık olarak karşılaşılmaktadır.
Kanser hastalarında görülen diğer yan etkiler şöyledir
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Alerjik reaksiyonlar.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Anoreksi.
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı.
Vasküler hastalıklar
Seyrek: Anjiopati.
Solunum sistemi hastalıkları
Yaygın: Öksürük, faringolaringeal ağrı.
Çok seyrek: Pulmoner infiltrat.
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Bulantı, kusma.
Yaygın: Kabızlık, diyare.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Alopesi, deri döküntüsü.
Çok seyrek: Sweet Sendromu, kütanöz vaskülit.
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Göğüs ağrısı, kas-iskelet ağrısı.
Çok seyrek: Romatid artrit alevlenmesi.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: Üriner bozukluklar.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Halsizlik, genel güçsüzlük, mukozal inflamasyon.
Yaygın olmayan: Spesifik olmayan ağrı.
Araştırmalar
Çok yaygın: Artmış GGT, artmış alkalen fosfataz, artmış LDH, artmış ürik asit.
HIV hastalarında görülen yan etkiler
Klinik çalışmalarda, filgrastim uygulamasına bağlı olduğu düşünülen istenmeyen etkiler, kas-iskelet sistemi ağrıları, genel olarak hafif ile orta derecede kemik ağrısı ve miyalji olmuştur. Bu olayların sıklığı, kanser hastaları için bildirilenlere benzemektedir.
Hastaların %3’ten azında (yaygın), dalak büyümesinin filgrastim tedavisine bağlı olduğu bildirilmiştir. Bütün olgularda bu durum, fiziksel muayenede hafif ya da orta derecelidir ve selim bir klinik seyir izlemiştir; hiçbir hastaya hipersplenizm tanısı konulmamış ve hiçbir hastada splenektomi yapılmamıştır. Dalak büyümesinin HIV enfeksiyonlu hastalarda yaygın bir bulgu olması ve AIDS hastalarının çoğunda değişen derecelerde bulunması nedeniyle, filgrastim tedavisi ile ilişkisi net değildir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın: Dalak büyümesi.
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın: Kas-iskelet ağrısı, kemik ağrısı, miyalji.
Periferik kan progenitör hücre mobilizasyonu yapılan sağlıklı donörlerde görülen yan etkiler
En yaygın bildirilen istenmeyen etki, hafif ile orta derecede geçici kas-iskelet sistemi ağrılarıdır.
Filgrastim verilen sağlıklı donörlerde, geçici ve minör alkalen fosfataz, LDH, aspartat aminotransaminaz (SGOT) ve ürik asit artışları bildirilmiştir; bunlar klinik sekel bırakmamıştır.
Artrit semptomlarında alevlenmeler seyrek olarak gözlenmiştir.
Şiddetli alerjik reaksiyonları düşündüren semptomlar çok seyrek bildirilmiştir.
PKPH donör çalışmalarında filgrastimin neden olduğuna inanılan baş ağrıları bildirilmiştir.
Lökositoz (BKH>50x109/L) donörlerin %41’inde (çok yaygın) gözlenmiştir ve filgrastim ve lökoferez sonrasında donörlerin %35’inde (çok yaygın) geçici trombositopeni (trombosit sayısı <100x109/L) gözlenmiştir.
Yaygın ancak genellikle asemptomatik splenomegali vakaları bildirilmiştir.
Allojenik donörler (aynı zamanda normal veya sağlıklı olarak adlandırılan) için, pulmoner advers olaylar (hemoptizi, pulmoner infiltrat) çok seyrek (<%0.01) olarak rapor edilmiştir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Lökositoz, trombositopeni.
Yaygın: Splenomegali.
Yaygın olmayan: Dalak bozukluğu.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Şiddetli alerjik reaksiyon.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Hiperürisemi.
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş ağrısı.
Solunum sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Hemoptizi, pulmoner infiltratlar.
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın: Kas-iskelet ağrısı.
Çok seyrek: Romatid artrit alevlenmesi.
Araştırmalar
Yaygın: Artmış alkalen fosfataz, artmış LDH.
Yaygın olmayan: Artmış SGOT.
Ciddi kronik nötropeni (CKN) hastalarında görülen yan etkiler
Filgrastime bağlanabilen klinik advers reaksiyonlar içinde en yaygın olarak karşılaşılanlar kemik ağrısı ve genel kas-iskelet sistemi ağrılarıdır.
Ciddi kronik nötropeni hastalarında filgrastim tedavisi ile ilgili istenmeyen reaksiyonlar bildirilmiştir ve söz konusu reaksiyonların sıklığı zaman içinde azalmıştır.
Görülen diğer yan etkiler arasında, az sayıda vakada ilerleyici olabilen dalak büyümesi ve trombositopeni vardır. Hastaların %10’dan daha azında (yaygın), filgrastim tedavisine başlandıktan kısa bir süre sonra baş ağrısı ve diyare bildirilmiştir. Anemi ve burun kanaması da bildirilmiştir.
Olasılıkla filgrastim tedavisi ile ilgili olan ve tipik olarak CKN hastalarının %2’sinden daha azında (yaygın) görülen istenmeyen reaksiyonlar, enjeksiyon yerindeki reaksiyonlar, baş ağrısı, hepatomegali, artralji, saç dökülmesi, osteoporoz ve deri döküntüsüdür.
Uzun süreli tedavilere bağlı olarak CKN hastalarının %2’sinde (yaygın) kutanöz vaskülit bildirilmiştir. Çok seyrek bazı vakalarda proteinüri/hematüri’ye rastlanmıştır. Serum ürik asit, laktat dehidrogenaz ve alkalen fosfataz düzeylerinde klinik belirtilere yol açmayan geçici yükselmeler gözlenmiştir. Tokluk kan şekeri düzeyinde geçici ve orta derecede düşüşler de gözlenmiştir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Anemi, splenomegali.
Yaygın: Trombositopeni.
Yaygın olmayan: Dalak bozuklukları.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın: Hiperürisemi.
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı.
Solunum sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Epistaksis.
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Diyare.
Hepato-biliyer hastalıklar
Yaygın: Hepatomegali.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Alopesi, deri döküntüsü, kütanöz vaskülit.
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın: Kas-iskelet ağrısı.
Yaygın: Osteoporoz.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Hematüri, proteinüri.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın: Enjeksiyon yerinde ağrı.
Araştırmalar
Çok yaygın: Azalmış glukoz, artmış alkalen fosfataz, artmış LDH.
Pazarlama sonrası deneyimden elde edilen veriler Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Dalak yırtılması.
Bu durumlardan birine sahipseniz LEUKOPLUS kullanmaya devama edip etmeyeceğiniz konusunu doktorunuza danışın.
İlaç Fiyatı | 627.4 TL |
---|---|
Barkodu | 8680678450059 |
Reçete | Normal reçeteli |
Etken Madde | Filgrastim |
İlaç Firması | Hasbiotech İlaç San.ve Tic.A.Ş |
Atc Kodu | L03AA02 |
Geri Ödeme Kodu | A14943 |
Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar |
İmmünostimülanlar |
İmmünostimülan İlaçlar |
Koloni Stimulan Faktörleri |
Filgrastim |
LEUKOPLUS fiyatı, kullanım şekli, diğer özellikleri ve tedavi amacı ile kullanıldığı hastalıklar bakımından özellikleri LEUKOPLUS 30 miu/ml SC/IV ENJEKSIYON/infüzyon için çöz. içeren 5 flakon için geçerlidir. LEUKOPLUS ilacının farklı dozaş ve formlardaki fiyatı, dozu ve iyi geldiği hastalıklar farklı olabilir.
LEUKOPLUS muadilleri içerik bakımından ele alınmıştır. Farklı ilaçların farklı hastalıklarda farklı tedavi yöntemleri olabileceği gibi farklı yan etkileri de olabilir. Muadil ilaçlar hakkında daha fazla bilgi için ilaç kullanma kılavuzu, prospektüs ve kısa ürün bilgilerine bakın.